Idealist
New member
“Biz Namaz Kılanlardan Değildik” Ayetini Okurken Vicdanımla Göz Göze Gelmemek İçin Yaptığım Akrobatik Manevralar
Forumdaşlar, selamün kahkahalar!
Geçen gün sabah alarmını “Namaz Vakti” uygulamasına ayarlamıştım ama tahmin edin kim yine “ertele” tuşuna bastı? Evet, ben. Ama bu sefer farklıydı: alarm susunca bir ses içimden fısıldadı, “Sakın o ayeti hatırlama!” Hangi ayet mi? “Biz namaz kılanlardan değildik.”
O an battaniyeyi kafama çektim, “Rabbim şaka mı bu?” dedim. Ama iç ses ciddiydi. Ben ise komediye vurmak zorundaydım.
Ciddiyetle Başlayan İtiraflar, Kahkahayla Devam Eden Gerçekler
Kabul edelim, çoğumuzun iç dünyasında gizli bir “Namaz Komisyonu” var.
Başkan: vicdan.
Üyeler: bahaneler.
Toplantı gündemi: “Bu sabah namazını neden kılamadık?”
Kimi “uykuydu”, kimi “migren”, kimi “abdest suyunun ısısı 14°C’ydi” bahanesini atar. Ama sonuç hep aynı: oybirliğiyle “yarın başlıyoruz” kararı çıkar.
Kur’an’da Müddessir Suresi 43. ayet “Biz namaz kılanlardan değildik.” derken, sanki günümüz insanına “Bahane üretiminde çağ atladınız!” diye ironik bir ayna tutuyor.
Bir yanda bu ayeti duyunca içi titreyenler, diğer yanda “Ama secdede Wi-Fi çekmiyor ki!” diye düşünen nesil…
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Namaz Planlama ve Uygulama Takvimi 2025”
Erkek forumdaşların bu konuda yaklaşımları genellikle operasyonel düzeydedir.
Bir arkadaş geçen gün şöyle yazmıştı:
> “Sabah namazını kaçırmamak için 3 alarm kurdum, biri 04:45, biri 04:50, biri 05:00.
> Ama üçüncüyü erteleyince zaten güneş doğdu.”
İşte strateji!
Bu grup genelde şöyle düşünür:
- “Bir sistem kurayım.”
- “O sistemi optimize edeyim.”
- “Sonra sistem çöker, ben de tevekkül ederim.”
Bazıları işi daha da ileri götürmüş: “Akıllı prizle ışığı 04:40’ta açtırıyorum, perdeleri motorlu yaptım.”
Yani kardeşim, kalkmaya değil, NASA misali kalkış simülasyonu yapmaya odaklanmışsın!
Namaz kılmak değil, namaz kalkışını mühendislikle çözmek derdindesin.
Ama hakkını yemeyelim; bu stratejik akıl bazen işe yarıyor. Çünkü düzen kurmak, alışkanlık yaratıyor. Yine de Allah aşkına, “Alarm sesini ezanla karıştırdım” bahanesi bu yılın en yaratıcı günah itirafı olabilir.
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Namaz Ruhun Spa’sıdır Canım”
Kadın forumdaşlar ise meseleye daha içten, daha ilişkisel yaklaşıyor.
Bir kullanıcı şöyle yazmıştı:
> “Namazı sadece görev değil, terapi gibi görün. Ruhun 5 seansı var: sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı.”
Yani bir nevi ruhsal bakım paketi.
Kadınlar bu konuda genelde duygusal bağ kuruyor; kılamadıklarında “içim huzursuz oldu” diyorlar.
Erkek ise “program aksadı” derken, kadın “kalbim eksik kaldı” diyor.
Biri stratejik, diğeri duygusal; ama hedef aynı: içsel denge.
Ve dürüst olalım, empati güçlü bir silah. Çünkü bazen sadece korkuyla değil, sevgiyle hatırlamak insana yön veriyor.
Ama işin mizahi tarafı şu: bazen o kadar empatik davranıyorlar ki, “Rabbim bugün çok yorgunum, sen beni anlıyorsun, değil mi?” diyerek tatlı bir müzakere moduna giriyorlar.
Sanki Allah ile duygusal ilişki yönetimi dersi veriyorlar.
Forumda En Sık Duyulan 5 Bahane ve Onlara Mizahi Çözümler
1. “Abdest suyu çok soğuktu.”
→ Kardeşim, çaydanlıkla azıcık ısıt; bu kadar basit! NASA onaylı çözüm bekleme.
2. “Uyandım ama gözlerim kapanmış.”
→ Bu klasik, gözlerini açmak için telefon flaşını yüzüne tut; ışıktan tövbe edersin.
3. “Yolda kılacaktım.”
→ Belli ki yol 3 günlük; çünkü o namaz hâlâ trafik ışığında.
4. “Misafir vardı, ayıp olurdu.”
→ O misafirin Rabbinden ayıp olurdu muhtemelen, ondan korkma.
5. “Zaten kılmıyorum, şimdi mi başlasam tuhaf olur.”
→ En tuhafı, kılmadan yaşlanmak. Başlamak tuhaf değil, kurtarıcıdır.
Forum Ateşini Yükselten Provokatif Sorular
- “Namaz kılan biri, kılmayanı yargılamalı mı, yoksa empatiyle mi yaklaşmalı?”
- “Teknoloji çağında ‘akıllı namaz asistanı’ çıkarsa sevap mı, günah mı olur?”
- “Namazın iç disiplinini oturtmak mı daha zor, yoksa erteleme refleksini kırmak mı?”
- “Bir gün boyunca sadece namaz vakitlerinde internet kesilse toplum değişir mi?”
- “Biz gerçekten ‘namaz kılanlardan değiliz’ ayetinde mi yaşıyoruz, yoksa sadece erteleme çağında mı?”
Erkek + Kadın Kombosu: Stratejik Empati Takımı
Hayal edin:
Erkek forumdaş “Namaz Takip Excel Dosyası” hazırlıyor,
Kadın forumdaş ise “Namaz Motivasyon Günlüğü” tutuyor.
Sonra birleşip “Ruhsal Rutin Geliştirme Atölyesi” açıyorlar.
Erkek zaman planlıyor, kadın huzur planlıyor.
Ve bu ikisi birleşince ortaya çıkıyor: İstikrarlı ibadet, huzurlu ruh hâli.
Yani aslında mesele erkek-kadın farkı değil; denge meselesi.
Biri disiplini hatırlatıyor, diğeri anlamı.
Biri “kalk artık!” diyor, diğeri “kalkınca iyi hissedeceksin” diyor.
Kapanış: Ayeti Gülümseyerek Hatırlamak Mümkün
Evet, Müddessir Suresi 43. ayet ağır bir tokat gibi gelir:
“Biz namaz kılanlardan değildik.”
Ama belki de bu ayet sadece korkutmak için değil, uyanmak için var.
Bir hatırlatma, bir dürtme, bir “hadi ama, yapabilirsin” mesajı.
Forumdaşlar, bu başlıkta ağlamak değil, gülerek farkına varmak istiyorum.
Kendimize kızmadan, birbirimizi aşağılamadan, ama tatlı tatlı dürterek.
Çünkü bazen bir tebessüm, bir nasihatten daha etkilidir.
Son sorum şu:
> “Bir sabah alarmına değil de, kalbimize güvenerek uyanabilir miyiz?”
Haydi, siz de yazın: en yaratıcı namaz bahaneniz neydi ve onu nasıl aştınız?
Belki bu başlık, “Biz namaz kılanlardan değildik” cümlesini “Artık kılıyoruz, hem de keyifle”ye çevirir.
Forumdaşlar, selamün kahkahalar!
Geçen gün sabah alarmını “Namaz Vakti” uygulamasına ayarlamıştım ama tahmin edin kim yine “ertele” tuşuna bastı? Evet, ben. Ama bu sefer farklıydı: alarm susunca bir ses içimden fısıldadı, “Sakın o ayeti hatırlama!” Hangi ayet mi? “Biz namaz kılanlardan değildik.”
O an battaniyeyi kafama çektim, “Rabbim şaka mı bu?” dedim. Ama iç ses ciddiydi. Ben ise komediye vurmak zorundaydım.
Ciddiyetle Başlayan İtiraflar, Kahkahayla Devam Eden Gerçekler
Kabul edelim, çoğumuzun iç dünyasında gizli bir “Namaz Komisyonu” var.
Başkan: vicdan.
Üyeler: bahaneler.
Toplantı gündemi: “Bu sabah namazını neden kılamadık?”
Kimi “uykuydu”, kimi “migren”, kimi “abdest suyunun ısısı 14°C’ydi” bahanesini atar. Ama sonuç hep aynı: oybirliğiyle “yarın başlıyoruz” kararı çıkar.
Kur’an’da Müddessir Suresi 43. ayet “Biz namaz kılanlardan değildik.” derken, sanki günümüz insanına “Bahane üretiminde çağ atladınız!” diye ironik bir ayna tutuyor.
Bir yanda bu ayeti duyunca içi titreyenler, diğer yanda “Ama secdede Wi-Fi çekmiyor ki!” diye düşünen nesil…
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Namaz Planlama ve Uygulama Takvimi 2025”
Erkek forumdaşların bu konuda yaklaşımları genellikle operasyonel düzeydedir.
Bir arkadaş geçen gün şöyle yazmıştı:
> “Sabah namazını kaçırmamak için 3 alarm kurdum, biri 04:45, biri 04:50, biri 05:00.
> Ama üçüncüyü erteleyince zaten güneş doğdu.”
İşte strateji!
Bu grup genelde şöyle düşünür:
- “Bir sistem kurayım.”
- “O sistemi optimize edeyim.”
- “Sonra sistem çöker, ben de tevekkül ederim.”
Bazıları işi daha da ileri götürmüş: “Akıllı prizle ışığı 04:40’ta açtırıyorum, perdeleri motorlu yaptım.”
Yani kardeşim, kalkmaya değil, NASA misali kalkış simülasyonu yapmaya odaklanmışsın!
Namaz kılmak değil, namaz kalkışını mühendislikle çözmek derdindesin.
Ama hakkını yemeyelim; bu stratejik akıl bazen işe yarıyor. Çünkü düzen kurmak, alışkanlık yaratıyor. Yine de Allah aşkına, “Alarm sesini ezanla karıştırdım” bahanesi bu yılın en yaratıcı günah itirafı olabilir.
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Namaz Ruhun Spa’sıdır Canım”
Kadın forumdaşlar ise meseleye daha içten, daha ilişkisel yaklaşıyor.
Bir kullanıcı şöyle yazmıştı:
> “Namazı sadece görev değil, terapi gibi görün. Ruhun 5 seansı var: sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı.”
Yani bir nevi ruhsal bakım paketi.
Kadınlar bu konuda genelde duygusal bağ kuruyor; kılamadıklarında “içim huzursuz oldu” diyorlar.
Erkek ise “program aksadı” derken, kadın “kalbim eksik kaldı” diyor.
Biri stratejik, diğeri duygusal; ama hedef aynı: içsel denge.
Ve dürüst olalım, empati güçlü bir silah. Çünkü bazen sadece korkuyla değil, sevgiyle hatırlamak insana yön veriyor.
Ama işin mizahi tarafı şu: bazen o kadar empatik davranıyorlar ki, “Rabbim bugün çok yorgunum, sen beni anlıyorsun, değil mi?” diyerek tatlı bir müzakere moduna giriyorlar.
Sanki Allah ile duygusal ilişki yönetimi dersi veriyorlar.
Forumda En Sık Duyulan 5 Bahane ve Onlara Mizahi Çözümler
1. “Abdest suyu çok soğuktu.”
→ Kardeşim, çaydanlıkla azıcık ısıt; bu kadar basit! NASA onaylı çözüm bekleme.
2. “Uyandım ama gözlerim kapanmış.”
→ Bu klasik, gözlerini açmak için telefon flaşını yüzüne tut; ışıktan tövbe edersin.
3. “Yolda kılacaktım.”
→ Belli ki yol 3 günlük; çünkü o namaz hâlâ trafik ışığında.
4. “Misafir vardı, ayıp olurdu.”
→ O misafirin Rabbinden ayıp olurdu muhtemelen, ondan korkma.
5. “Zaten kılmıyorum, şimdi mi başlasam tuhaf olur.”
→ En tuhafı, kılmadan yaşlanmak. Başlamak tuhaf değil, kurtarıcıdır.
Forum Ateşini Yükselten Provokatif Sorular
- “Namaz kılan biri, kılmayanı yargılamalı mı, yoksa empatiyle mi yaklaşmalı?”
- “Teknoloji çağında ‘akıllı namaz asistanı’ çıkarsa sevap mı, günah mı olur?”
- “Namazın iç disiplinini oturtmak mı daha zor, yoksa erteleme refleksini kırmak mı?”
- “Bir gün boyunca sadece namaz vakitlerinde internet kesilse toplum değişir mi?”
- “Biz gerçekten ‘namaz kılanlardan değiliz’ ayetinde mi yaşıyoruz, yoksa sadece erteleme çağında mı?”
Erkek + Kadın Kombosu: Stratejik Empati Takımı
Hayal edin:
Erkek forumdaş “Namaz Takip Excel Dosyası” hazırlıyor,
Kadın forumdaş ise “Namaz Motivasyon Günlüğü” tutuyor.
Sonra birleşip “Ruhsal Rutin Geliştirme Atölyesi” açıyorlar.
Erkek zaman planlıyor, kadın huzur planlıyor.
Ve bu ikisi birleşince ortaya çıkıyor: İstikrarlı ibadet, huzurlu ruh hâli.
Yani aslında mesele erkek-kadın farkı değil; denge meselesi.
Biri disiplini hatırlatıyor, diğeri anlamı.
Biri “kalk artık!” diyor, diğeri “kalkınca iyi hissedeceksin” diyor.
Kapanış: Ayeti Gülümseyerek Hatırlamak Mümkün
Evet, Müddessir Suresi 43. ayet ağır bir tokat gibi gelir:
“Biz namaz kılanlardan değildik.”
Ama belki de bu ayet sadece korkutmak için değil, uyanmak için var.
Bir hatırlatma, bir dürtme, bir “hadi ama, yapabilirsin” mesajı.
Forumdaşlar, bu başlıkta ağlamak değil, gülerek farkına varmak istiyorum.
Kendimize kızmadan, birbirimizi aşağılamadan, ama tatlı tatlı dürterek.
Çünkü bazen bir tebessüm, bir nasihatten daha etkilidir.
Son sorum şu:
> “Bir sabah alarmına değil de, kalbimize güvenerek uyanabilir miyiz?”
Haydi, siz de yazın: en yaratıcı namaz bahaneniz neydi ve onu nasıl aştınız?
Belki bu başlık, “Biz namaz kılanlardan değildik” cümlesini “Artık kılıyoruz, hem de keyifle”ye çevirir.