Idealist
New member
Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Otomatik Yenilenir mi? Yoksa Biz mi Yenileniyoruz?
Selam dostlar,
Geçen hafta başıma öyle bir şey geldi ki… Tamamlayıcı sağlık sigortamın süresi dolmuş, ama ben farkında değilim. Bir sabah bankadan mesaj geldi: “Poliçeniz başarıyla yenilenmiştir.” Dedim, “Ne güzel insanlar ya! Benim yerime düşünmüşler.” Sonra kart ekstresini görünce o kadar da “güzel” olmadıklarını anladım.
İşte o anda düşündüm: Tamamlayıcı sağlık sigortası otomatik yenilenir mi, yoksa biz mi otomatik kabulleniyoruz? Gelin bu konuyu biraz mizahın, biraz bilginin ışığında çözmeye çalışalım.
---
Otomatik Yenileme Nedir, Ne Değildir?
Öncelikle işin ciddiyet kısmını bir aradan çıkaralım.
Evet dostlar, çoğu tamamlayıcı sağlık sigortası poliçesi otomatik yenilenir.
Sigorta şirketleri, poliçe süresi dolmadan birkaç hafta önce size e-posta ya da SMS gönderir.
Ama... bazen o mesaj “önemsiz kutusu”nda tozlanır, bazen “görmezden gelinen bildirimler mezarlığında” kaybolur.
Sonra bir sabah, kahvaltı ederken banka hesabınızdan “pıt” diye bir çekim olur.
İşte o an, sigorta şirketinin otomatik yenileme sistemine olan derin bağlılığınızı hatırlarsınız.
Kısacası:
- Eğer poliçenizde “otomatik yenileme” ibaresi varsa, siz “hayır” demedikçe evet demiş sayılırsınız.
- “Hayır” demek istiyorsanız, poliçe bitiminden en az 15 gün önce bildirim yapmanız gerekir.
Ama burası forum, o yüzden teknik kısmı bir kenara bırakalım; biraz da işin insan tarafına bakalım.
---
Erkeklerin Yaklaşımı: “Otomatikse, Sorun Yok Kardeşim!”
Erkek forumdaşlar genelde bu işe stratejik, hatta mühendislik gözüyle bakıyor.
“Yenileniyor mu? Güzel. Benim işim yoksa sistem kendi kendine çalışsın.”
Bir arkadaş vardı, sigortasını üç yıl üst üste otomatik yeniletmiş.
“Abi farkında mısın, prim artmış,” dedim.
“Önemli değil,” dedi, “ben otomatik insanım zaten.”
Erkek mantığı genellikle şu çizgide ilerliyor:
- “Risk analizi yaptım, yenilemezsem başıma bir şey gelir.”
- “Otomatikse uğraşmam, manuel işler bana göre değil.”
- “Yenilenmişse, sistem düzgün çalışıyor demektir.”
Ama işin komik yanı, bu arkadaşlar genelde poliçenin içeriğini de bilmiyorlar.
Geçen biri sordu: “Diş sigortası da var mıydı bizimkinde?”
Dedim: “Senin poliçede diş değil, kalp krizi var!”
“E olsun, ağızdan girer kalbe gider sonuçta,” dedi.
---
Kadınların Yaklaşımı: “Yenilenmiş mi, Ama Neden Bana Söylemediler?”
Kadın forumdaşlar ise olaya tamamen başka bir yerden bakıyor.
Empati, iletişim, duygusal farkındalık… Her şey devrede.
“Tamam yenilensin ama önce bana sorsunlar. Benim bütçem, benim planım var!”
Bir tanıdık şöyle dedi:
> “Sigorta şirketi beni sevgilim gibi görüyor. Bir gün sessizce hayatıma giriyor, ertesi gün kartımdan çekim yapıyor. Sonra da bana mail atıp ‘Merhaba, tekrar birlikteyiz!’ diyor.”
Kadınlar genelde otomatik yenilemeye değil, habersizliğe sinirleniyor.
Onlar için önemli olan sadece para değil, kontrol hissi.
“Benim adıma bir karar verilecekse, o kararda ben de olayım,” diyorlar — ki bence çok haklılar.
Bu yüzden kadın kullanıcıların büyük kısmı, sigorta şirketine arayıp her yıl “manuel yenileme” talebinde bulunuyor.
Bir arkadaş şöyle dedi:
“Ben ilişkilerde de, sigortada da otomatik yenilenmeye inanmam. Yenileneceksek, karşılıklı isteğimizle yenilenelim!”
---
Gerçek Hayattan: “Kendini Yenileyen Poliçe Sendromu”
Bir tanıdık hikâyesi anlatayım.
Murat abi, yıllardır aynı sigorta şirketinde.
Poliçe her yıl otomatik yenileniyor, ama prim de her yıl “sessiz sedasız” artıyor.
Bir gün hesap kesintisini fark edip aramış:
“Bu sene neden daha fazla çekmişsiniz?”
Görevli cevaplamış:
> “Efendim, poliçeniz gelişen koşullara göre güncellenmiştir.”
> “Yani,” demiş Murat abi, “ben gelişmedim ama poliçem gelişmiş!”
Bu hikâye bize şunu hatırlatıyor:
Otomatik yenileme bazen konfor sağlar, ama bazen fark etmeden bütçemizi yorar.
Tıpkı kredi kartı üyelik ücretleri gibi; sessiz, derinden ve “otomatik.”
---
Sigorta Şirketlerinin Bakışı: “Biz Sadece Kolaylık Sağlıyoruz”
Tabii sigorta şirketleri açısından bakarsak olay farklı.
Onlara göre otomatik yenileme, müşteri konforu için.
“Poliçeniz bitmesin, siz uğraşmayın,” diyorlar.
Ama bazen bu konfor, biraz fazla konforlu oluyor.
Bir müşteri temsilcisiyle konuşmuştum, dedim ki:
“Beni bilgilendirmeden yenilemişsiniz.”
“Bilgi maili gönderdik efendim,” dedi.
“Spam’a düşmüş,” dedim.
“Mailin düşeceği yeri biz belirlemiyoruz,” dedi.
Dedim, “Ama poliçemi belirliyorsunuz, orada sıkıntı var!”
---
Bilimsel Gerçek: Otomatik Yenileme, Beyin Tembelliğine Hizmet Eder
Harvard Business Review’de yayınlanan bir araştırmaya göre, otomatik yenileme sistemleri insanların “karar yorgunluğu” yaşamamasını sağlıyor.
Ama aynı zamanda “farkındalık yorgunluğu” yaratıyor.
Yani “düşünmemek” kolay geliyor ama bir süre sonra kontrolü kaybediyoruz.
Bu durumun adı “otomatik yaşam sendromu.”
Sigorta, fatura, üyelik… Her şey otomatik.
Bir gün fark ediyoruz ki, hayatımızın ayarları ‘otomatik’te kalmış.
Kısacası, sadece sigorta değil, biz de yenilenmiş oluyoruz — fark etmeden.
---
Forumda Tartışma Zamanı: Siz Otomatik misiniz?
Şimdi size soruyorum dostlar:
Sizce otomatik yenileme iyi mi, yoksa gizli bir tuzak mı?
“Unutursam beni korur” diye mi düşünüyorsunuz, yoksa “habersiz çekim kabusu” mu yaşıyorsunuz?
Erkek forumdaşlar, “uğraşmam abi, otomatik candır” mı diyorsunuz?
Yoksa kadın forumdaşlar gibi “önce bir konuşalım, sonra yenilenelim” mi diyorsunuz?
Belki de en güzeli, hayatın sigortasını da, aşkın poliçesini de manuel tutmaktır.
Ne de olsa otomatik sistemler çok iyi çalışıyor olabilir, ama insan kalbi hâlâ “manuel modda.”
Haydi, yorumlarda paylaşın:
Sizce tamamlayıcı sağlık sigortası otomatik yenilenmeli mi, yoksa önce biz bir kahve içip konuşalım mı?
Selam dostlar,
Geçen hafta başıma öyle bir şey geldi ki… Tamamlayıcı sağlık sigortamın süresi dolmuş, ama ben farkında değilim. Bir sabah bankadan mesaj geldi: “Poliçeniz başarıyla yenilenmiştir.” Dedim, “Ne güzel insanlar ya! Benim yerime düşünmüşler.” Sonra kart ekstresini görünce o kadar da “güzel” olmadıklarını anladım.
İşte o anda düşündüm: Tamamlayıcı sağlık sigortası otomatik yenilenir mi, yoksa biz mi otomatik kabulleniyoruz? Gelin bu konuyu biraz mizahın, biraz bilginin ışığında çözmeye çalışalım.
---
Otomatik Yenileme Nedir, Ne Değildir?
Öncelikle işin ciddiyet kısmını bir aradan çıkaralım.
Evet dostlar, çoğu tamamlayıcı sağlık sigortası poliçesi otomatik yenilenir.
Sigorta şirketleri, poliçe süresi dolmadan birkaç hafta önce size e-posta ya da SMS gönderir.
Ama... bazen o mesaj “önemsiz kutusu”nda tozlanır, bazen “görmezden gelinen bildirimler mezarlığında” kaybolur.
Sonra bir sabah, kahvaltı ederken banka hesabınızdan “pıt” diye bir çekim olur.
İşte o an, sigorta şirketinin otomatik yenileme sistemine olan derin bağlılığınızı hatırlarsınız.
Kısacası:
- Eğer poliçenizde “otomatik yenileme” ibaresi varsa, siz “hayır” demedikçe evet demiş sayılırsınız.
- “Hayır” demek istiyorsanız, poliçe bitiminden en az 15 gün önce bildirim yapmanız gerekir.
Ama burası forum, o yüzden teknik kısmı bir kenara bırakalım; biraz da işin insan tarafına bakalım.
---
Erkeklerin Yaklaşımı: “Otomatikse, Sorun Yok Kardeşim!”
Erkek forumdaşlar genelde bu işe stratejik, hatta mühendislik gözüyle bakıyor.
“Yenileniyor mu? Güzel. Benim işim yoksa sistem kendi kendine çalışsın.”
Bir arkadaş vardı, sigortasını üç yıl üst üste otomatik yeniletmiş.
“Abi farkında mısın, prim artmış,” dedim.
“Önemli değil,” dedi, “ben otomatik insanım zaten.”
Erkek mantığı genellikle şu çizgide ilerliyor:
- “Risk analizi yaptım, yenilemezsem başıma bir şey gelir.”
- “Otomatikse uğraşmam, manuel işler bana göre değil.”
- “Yenilenmişse, sistem düzgün çalışıyor demektir.”
Ama işin komik yanı, bu arkadaşlar genelde poliçenin içeriğini de bilmiyorlar.
Geçen biri sordu: “Diş sigortası da var mıydı bizimkinde?”
Dedim: “Senin poliçede diş değil, kalp krizi var!”
“E olsun, ağızdan girer kalbe gider sonuçta,” dedi.
---
Kadınların Yaklaşımı: “Yenilenmiş mi, Ama Neden Bana Söylemediler?”
Kadın forumdaşlar ise olaya tamamen başka bir yerden bakıyor.
Empati, iletişim, duygusal farkındalık… Her şey devrede.
“Tamam yenilensin ama önce bana sorsunlar. Benim bütçem, benim planım var!”
Bir tanıdık şöyle dedi:
> “Sigorta şirketi beni sevgilim gibi görüyor. Bir gün sessizce hayatıma giriyor, ertesi gün kartımdan çekim yapıyor. Sonra da bana mail atıp ‘Merhaba, tekrar birlikteyiz!’ diyor.”
Kadınlar genelde otomatik yenilemeye değil, habersizliğe sinirleniyor.
Onlar için önemli olan sadece para değil, kontrol hissi.
“Benim adıma bir karar verilecekse, o kararda ben de olayım,” diyorlar — ki bence çok haklılar.
Bu yüzden kadın kullanıcıların büyük kısmı, sigorta şirketine arayıp her yıl “manuel yenileme” talebinde bulunuyor.
Bir arkadaş şöyle dedi:
“Ben ilişkilerde de, sigortada da otomatik yenilenmeye inanmam. Yenileneceksek, karşılıklı isteğimizle yenilenelim!”
---
Gerçek Hayattan: “Kendini Yenileyen Poliçe Sendromu”
Bir tanıdık hikâyesi anlatayım.
Murat abi, yıllardır aynı sigorta şirketinde.
Poliçe her yıl otomatik yenileniyor, ama prim de her yıl “sessiz sedasız” artıyor.
Bir gün hesap kesintisini fark edip aramış:
“Bu sene neden daha fazla çekmişsiniz?”
Görevli cevaplamış:
> “Efendim, poliçeniz gelişen koşullara göre güncellenmiştir.”
> “Yani,” demiş Murat abi, “ben gelişmedim ama poliçem gelişmiş!”
Bu hikâye bize şunu hatırlatıyor:
Otomatik yenileme bazen konfor sağlar, ama bazen fark etmeden bütçemizi yorar.
Tıpkı kredi kartı üyelik ücretleri gibi; sessiz, derinden ve “otomatik.”
---
Sigorta Şirketlerinin Bakışı: “Biz Sadece Kolaylık Sağlıyoruz”
Tabii sigorta şirketleri açısından bakarsak olay farklı.
Onlara göre otomatik yenileme, müşteri konforu için.
“Poliçeniz bitmesin, siz uğraşmayın,” diyorlar.
Ama bazen bu konfor, biraz fazla konforlu oluyor.
Bir müşteri temsilcisiyle konuşmuştum, dedim ki:
“Beni bilgilendirmeden yenilemişsiniz.”
“Bilgi maili gönderdik efendim,” dedi.
“Spam’a düşmüş,” dedim.
“Mailin düşeceği yeri biz belirlemiyoruz,” dedi.
Dedim, “Ama poliçemi belirliyorsunuz, orada sıkıntı var!”
---
Bilimsel Gerçek: Otomatik Yenileme, Beyin Tembelliğine Hizmet Eder
Harvard Business Review’de yayınlanan bir araştırmaya göre, otomatik yenileme sistemleri insanların “karar yorgunluğu” yaşamamasını sağlıyor.
Ama aynı zamanda “farkındalık yorgunluğu” yaratıyor.
Yani “düşünmemek” kolay geliyor ama bir süre sonra kontrolü kaybediyoruz.
Bu durumun adı “otomatik yaşam sendromu.”
Sigorta, fatura, üyelik… Her şey otomatik.
Bir gün fark ediyoruz ki, hayatımızın ayarları ‘otomatik’te kalmış.
Kısacası, sadece sigorta değil, biz de yenilenmiş oluyoruz — fark etmeden.
---
Forumda Tartışma Zamanı: Siz Otomatik misiniz?
Şimdi size soruyorum dostlar:
Sizce otomatik yenileme iyi mi, yoksa gizli bir tuzak mı?
“Unutursam beni korur” diye mi düşünüyorsunuz, yoksa “habersiz çekim kabusu” mu yaşıyorsunuz?
Erkek forumdaşlar, “uğraşmam abi, otomatik candır” mı diyorsunuz?
Yoksa kadın forumdaşlar gibi “önce bir konuşalım, sonra yenilenelim” mi diyorsunuz?
Belki de en güzeli, hayatın sigortasını da, aşkın poliçesini de manuel tutmaktır.
Ne de olsa otomatik sistemler çok iyi çalışıyor olabilir, ama insan kalbi hâlâ “manuel modda.”
Haydi, yorumlarda paylaşın:
Sizce tamamlayıcı sağlık sigortası otomatik yenilenmeli mi, yoksa önce biz bir kahve içip konuşalım mı?
