Ortalama 2'nin altına düşerse burs ne zaman kesilir 2024 ?

Idealist

New member
2024’te Bursun Kesilmesi: 2’nin Altına Düşer Mi, Düşerse Ne Olur?

Merhaba forumdaşlar!

Biliyorsunuz, burs konusu bazen öğrencinin hayatında "onunla mı, bununla mı, bursla mı?" diye düşündürtecek kadar karmaşık bir mesele olabiliyor. Hele bir de o “2’nin altına düşerse burs kesilir” söylemi var ya, işte o tam bir tüy dikme etkisi yaratıyor. Hani, bir anda “Ulan bu dönem ben ne yaptım? Burs mu kesildi?!” diye ciddileşebileceğiniz, elden gelen her türlü stratejiyi uygulama niyetiyle geçen günlerin habercisi bir şey. Gerçekten de, bursun ne zaman kesileceğini anlamak bazen bir finansal dedektiflik meselesi gibi olabiliyor. Şimdi, biraz mizahi bir bakış açısıyla, hem erkeklerin stratejik çözüm yolları hem de kadınların duygusal “burs kahrı” yaklaşımlarını ele alalım. Hadi bakalım, göreceğiz bakalım kim daha iyi burs stratejisti!

Erkekler: Strateji ve Çözüm Odaklı Yaklaşım

Erkeklerin burs konusu ile ilişkisi genellikle şöyle başlar: “Eğer 2’nin altına düşerse bursum giderse, ben bunu bir şekilde çözebilirim. Plan yapmam gerek.” Bütün erkekler aynı zamanda birer strateji ustasıdır. 2.0 ile 1.9 arasında dağlar kadar fark vardır ama sakin olun, o kadar da korkutucu değil. Hemen bir çözüm önerisi gelir: “Vize sınavını geçmem gerek, o zaman finalde şansıma güvenebilirim.” Bu kadar planlı bir yaklaşım hem bursu kesilmeden kurtarmak hem de yüksek puanla "diğerleri nasıl yapıyor, ben de çözebiliyorum" havası yaratmak için en ideal yoldur.

Burs kesilmesi olayı aslında bir tür eğitiminizdeki “level atlama” testidir. Erkekler için de genellikle bir "challenge"dır. Kısacası bursun kesilmesinden korkmak, ama sonuçta bunu atlatacak çözümü hızlıca bulmak, erkeklerin genetik özelliklerinden biridir. "Burs mu? Haa, sıkıntı değil, matematiksel bir çözüm bulurum. Bir formülüm var, onda sıkıntı yok" diye düşünürler.

Ama tabii bu stratejiler bazen uçar. Hani, o sınavın son dakikasında sınav kağıdını elinde tutarken “Aman Allah’ım, 2’nin altına düşersem burs kesilecek” diye düşünüp “O zaman bu yaz biraz daha az dışarı çıkarım, bir hafta kütüphaneye kapanırım” diyenler de olabilir. Gerçekten, burs için kütüphanede "kamp" yapmaya karar veren bir erkek, şüphe yok ki çözüm odaklı ve azimli bir ruha sahiptir.

Kadınlar: Empati ve Duygusal Yaklaşım

Ve işte, kadınların burs konusundaki yaklaşımı... Ohooo! "2’nin altına düşersem bursum giderse" dediğinizde, kadınlar hemen iki şey düşünür: "Bursum gitti, nasıl bu kadar kötü bir durumda kaldım, annem üzülür mü?" ve "Ya benden sonra bu kadar kötü bir şeyle karşılaşan var mı?" Kadınlar, burs ve eğitim gibi konuları genellikle daha duygusal bir çerçeveden ele alırlar. Yani burs gittiğinde, hemen her şeyin üstesinden gelme planları devreye girer ama ilk başta “acaba kimse bursu kaybetti mi?” sorusu gelir.

İyi bir kadın burs stratejisti, hemen şunu düşünür: “Bursum kesilirse, bir şekilde bunu hallederim, ama öncelikle bütün kadın arkadaşlarım da burslarını kaybetmemek için ne yapıyorlar?” Sonra oturur, grup sohbetinde bir araştırma başlatır. “Bursu kaybeden var mı? Ne yapıyoruz, kütüphaneye kapanalım mı? Ya da, 2’nin altına düşmemek için nasıl bir motivasyonla ders çalışmamız gerek?” Her şeyi detaylıca konuşurlar. Çünkü kadınlar, bursun kesilmesi sadece “1.9” değil, aynı zamanda bir duygusal yıkım gibi gelir. "Bursum gitti, şimdi herkes ne der?" şeklinde bir endişe de cabası.

Sonra, bir süre sonra "Bir hafta ders çalışmasam ne olur? Bursu kaybetsem bile bir yolunu bulurum!" yaklaşımı gelmeye başlar. Kadınlar, evet biraz empatik olabilirler ama çözüm yolları da bir hayli yaratıcıdır. Ders çalışırken yanlarında bir fincan kahve, belki biraz çikolata, belki de sessiz bir ortamda rahatça ders çalışmanın garantisi vardır.

Burs Kaybı: Hem Stratejik Hem Empatik Bir Durum

Burs kaybı olayı bazen bir tür geçici felaket gibi görünse de aslında bir fırsat da olabilir. Erkekler genellikle hemen "Evet, tamam, bu geçici bir durum. Bir daha sınavda iyi performans gösterip bursu kazanırım" derken, kadınlar “Bursu kaybetmek bir drama değil, bir ders alma fırsatıdır” şeklinde daha duygusal bir bakış açısına sahiptirler. Her iki yaklaşım da kendi içinde geçerli ve değerli. Gerçekten, burs kaybı durumunda yapmanız gereken en önemli şey ne olursa olsun, pes etmemek.

Sonuçta burs konusu, işin içine strateji ve empati karışınca ne kadar zor olsa da, hepimizin hayatında tatlı bir anı bırakıyor. Kim bilir, belki burs kaybı olayı, aslında hayatımızda “bu kadar kolay pes etmemelisin” gibi önemli bir ders de veriyordur. Hatta, bazıları için bu bir tür "başarı testidir." Belki burs kaybı, hayata daha güçlü bir şekilde sarılmamızı sağlar!

Hadi Tartışalım!

Peki, forumdaşlar, sizin burs stratejiniz nedir? Erkekler, her zaman soğukkanlı kalıp çözüm mü bulur, yoksa kadınlar daha yaratıcı ve empatik çözüm yolları mı geliştirir? Ya da... ikisi de aynı anda mı yapılır? Burs konusu üzerine, hangi stratejiyi daha verimli buluyorsunuz?

Hadi bakalım, düşüncelerinizi yazın, birbirimize destek olalım!